Bir söz, bir nişan, bir de kına gecesi geçti, şimdi sıra geldi düğüne. Düğün kararı en başta, camiden okunan sela ile bütün köy halkına bildirilir. Daha önceki yazılarımdan birinde bahsettiğim, “Danışık” denen düğün yemeği ile köylülere on gün önceden “Haberiniz olsun, düğüne bekliyoruz.” Şeklinde danışılır. Sinilere hazırlanan pilavla köylü ağırlanır.
Demiştim ki, köyde nişan, düğün gibi seremoniler, şehirde olduğundan daha farklı gerçekleşiyor. Nasıl mı? Mesela, nişan ve düğün arasında zaman varsa ve bu araya Kurban Bayramı girerse köydeki gelenek gereği; damadın arkadaşları, kardeşleri, boynuzlu bir koçu zillerle, kurdelelerle süsler ve koçun üzerindeki sepete leblebi, şeker koyup, koçu geline götürürlermiş. Gelin de, koçu getiren damadın arkadaşlarına bahşiş verirmiş. Böylece “Geline kurban gitti.” Olurmuş.
Demiştim ki, köyde nişan, düğün gibi seremoniler, şehirde olduğundan daha farklı gerçekleşiyor. Nasıl mı? Mesela, nişan ve düğün arasında zaman varsa ve bu araya Kurban Bayramı girerse köydeki gelenek gereği; damadın arkadaşları, kardeşleri, boynuzlu bir koçu zillerle, kurdelelerle süsler ve koçun üzerindeki sepete leblebi, şeker koyup, koçu geline götürürlermiş. Gelin de, koçu getiren damadın arkadaşlarına bahşiş verirmiş. Böylece “Geline kurban gitti.” Olurmuş.
Yok, bu araya Kurban Bayramı değil de, Ramazan Bayramı girerse şayet, geline bayramlık, şeker, çikolata, kolonya götürülürmüş. Gelin de kayınvalidesine seccade ve başörtüsü, damada gömlek, terlik, kravat, pijama veya kol saati gibi hediyeler alırmış.
Düğün öncesi de, aynen nişanda olduğu gibi çarşıya çıkılır, gelinlik, yiyecek gibi bütün ihtiyaçlar oğlan evi tarafından karşılanır. Hatta ve hatta “dürü” denilen, gelinin anne ve babasına alınan çamaşır da bohçalarla hediye edilirmiş. Eğer, düğün salonda yapılacaksa kına gecesinin hemen ertesi günü yapılır. Adet gereği, bütün köy halkının sabahın erken saatlerinde gelini evinden alıp, yeni evine götürmek üzere toplandığı sırada köyün çocukları silahları ateşler, davulcu amcalarımız da davullarını döver.
Düğünün ertesi günü, “duvak” yapılır. Bütün köylünün hediyeleriyle birlikte geldiği duvakta, gelin odanın ortasına oturtulur. Çeyizler açılır ve odanın çevresine asılır. Yani, duvak yapmanın amacı, gelinin çeyizini görmektir.
Hande ve Mehmet’ten dinlediğimiz kutlama geleneklerinin sonuna geldik. Yardımlarını eksik etmedikleri için çok teşekkür eder, hayat boyu birlikte gülmelerini dilerim…